Tasarım Süsleme Sanatı Değildir; Kullanıcıyı Yönetme Bilimidir
Ekranı renklendirmek tasarım değildir. UX (Kullanıcı Deneyimi), kullanıcının beynindeki bilişsel yükü azaltmak ve onu istediğiniz hedefe en kısa yoldan götürmektir.
1. Bilişsel Yükü (Cognitive Load) Azaltın
Kullanıcıyı düşündürmeyin. Steve Krug'un dediği gibi, "Don't Make Me Think". Bir butona baktıklarında "Bu ne işe yarıyor?" diye 1 saniye bile düşünüyorlarsa, tasarımınız başarısız olmuştur. Arayüzlerinizde her bir elementin varoluş amacı olmalı. Süs için koyduğunuz her çizgi, kullanıcı için bir engeldir.
2. Mobil Öncelikli Değil, Mobil Zorunlu
"Mobil uyumlu" (Responsive) olmak artık bir övünç kaynağı değil, masaya oturma şartıdır. Trafiğin %70'inden fazlası mobilden gelirken, masaüstü tasarıma odaklanmak ticari intihardır. Tasarımı telefonda başlatın, masaüstüne genişletin. Tersi değil. Parmakların ulaşamayacağı yerlere buton koymaktan vazgeçin.
3. Hiyerarşi ve Odak Yönetimi
Her şeyi vurgularsanız, hiçbir şeyi vurgulamamış olursunuz. Kullanıcının gözünü yönetmek sizin işiniz.
- Tipografi: Başlıklarınız ve metinleriniz arasında net bir kontrast olsun.
- Renk Psikolojisi: Ana aksiyon butonunuz (CTA) sayfadaki en belirgin öğe olmalıdır.
- Beyaz Alan (Whitespace): Boşluk, tasarımın nefes almasını sağlar. İçerikleri sıkıştırmayın.
Unutmayın: İyi tasarım görünmezdir. Kullanıcı sadece görevini tamamlar ve mutlu ayrılır. Kötü tasarım ise kendini fark ettirir ve kullanıcıyı kaçırır.